top of page

Nezahat Gökyiğit Botanik Parkı

  • Yazarın fotoğrafı: Bilge Yakupoğlu
    Bilge Yakupoğlu
  • 21 Kas 2021
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 1 Ara 2021



Özümde Peyzaj Mimarı olduğumdan Botanik Bahçelerini büyük bir coşkuyla gezer, gezdikçe coşarım. Yıllardır İstanbul’da yaşamama rağmen gitmediğim ve çok gitmek istediğim Atatürk Arboretumu ve Baltalimanı Japon Bahçesi var. Bu ara nasıl olduysa yolumuzu Nezahat Gökyiğit Botanik Parkı’na düşürdük. Oysa hep ulaşımı çok yakın yerlerde yaşamış ama gitmemiştim. Tam da nilüferlerin açma vaktiydi yüzlerce nilüfer çiçeği gördük. Kaktüs Bahçesi hoştu. Orman içi yürüyüş alanını kızlara bir şeyler anlatarak ve öğreterek gezmek çok keyifliydi. Öğleden sonra gittiğimiz için turumuz çok uzun olamadı. Tekrar ve acilen gidip görmediğimiz yerleri görmeyi çok istiyorum. Atölyelerin yapıldığı bir alan da var ve arkadaşımdan bildiğim kadarı ile harika atölyeler var. Soğanlı bitkiler alanı, kurak-çorak alan bitkileri alanı, kaya bahçesi, kaya çatlağı bahçesini gördük, dokunduk, kokladık.


Beton yığınları ve otoyollar ortasındaki bu harika Botanik Bahçesi’nin 1995 yılında Ali Nihat Gökyiğit tarafından eşi Nezahat Gökyiğit adına ‘hatıra parkı’ oluşturulmak amacı ile kurulması ise işin romantik kısmı👩‍❤️‍👨 Sonra amaç değişmiş ve Botanik Bahçesi’ne dönüştürülmüş. 50.000 kadar ağaç ve çalı dikilmiş. Ellerim patlayana kadar alkışlıyor ve güneşli bir havada tekrar koşarak gitmek istiyorum.


Eğer Botanik Bahçesi’nin hikâyesini beyaz saçlı, çalışkan adam Ali Nihat Gökyiğit’den dinlemek isterseniz şuraya linkini bırakıyorum.

Comments


yeni yazılardan haberdar olun

teşekkürler, yeni yazımı bekle!

  • Siyah Instagram Simge
  • Siyah Pinterest Simge
bottom of page